Değerli izleyenler merhaba. Yeni bir dünyaya bakış programıyla karşınızdayız. Sayın Besim Tübük'le birlikteyiz. Bugün dünyaya bakış programındayız ama aslında biraz daha fazla Kıbrıs'a veya hatta Kuzey Kıbrıs'a bakacağız. Son haftalarda bir tartışma konumuz var.
Yani Kıbrıslı Türkler veyahut da KKTC yurttaşlarının, Kuzey Kıbrıs'ta Önemli bir gelir kapısı olan kazinolarda girmeleri, oyunu oynamalara yasal engeller var. Uzun zamandan beri tertip oluyor ve ne yazık ki Bu engel bir türlü kalkmıyor. Tabii bu arada Güney Kıbrısta gazinolar açılıyor. Yani bir rekabet yaygınlaşması da var. Bu konuda Sayın Besim Tübu'nun görüşlerini alarak başlayalım.
Elbette ben bunu daha fazla özgürlükler bakımından değerlendiririm. Yani siz ekonomik bakımından değerlendireceksiniz ama. Tabii sen entelektüel değil misin? Entelektüel değil Besim bey. Ben zaten oynamıyorum biliyorsunuz. Yani bana da kızıyorsunuz. Bazen bu kadar otellerin içinde olan bir adam nasıl olur anlamıyorum bilmiyorum.
Ama kimin ne hakkı vardır? Ben yani o makinenin karşısına geçeceksem veya o da arkadaşlarımla o masanın etrafına oturup oyun oynayacaksam. Yani bu devlet veya bu akıl hocaları kimlerdir ki benden daha akıllıdır ve benim çıkarımı koruyacaklar? Yani ben önce meseleye böyle bakarım aslında. Şimdi önce Bu casino meselesine bir bakalım. Şimdi bu oyun oynaması bir heyecan meselesi tamam mı? Heyecan duyuyorsun, kazanıyorsun, kaybediyorsun. Adrenalin derler ya böyle şey yapıyorsun. Ve bu insanlık herhalde birlikte yaşamaya başladıktan sonra var.
Ben Kars'a gittiğimde, 58-59'da Kars'taydım. Kars Ortaokulu son sınıfındaydım. Biz Murgul'da misket oynardık. Cam. Ve tanesi 25 kuruş.
Piri lideri. Öyle mi? Şimdi o bisikletlerden de hatta güzel bir hatıram var. İlkokul sondayken bayağı para kazandım. 35 liraya Murgul'a ilk defa futbol topu getirttim.
Sirkeci Mario Gabay'dan. Bak bunu unutmuyorum ağabey. Beynime çakılmış. Büyük popüler oldum tabi. Ufacık çocuğum futbol topu sahibiyim.
Top sizde?
Top bende. Futbol oynamak isteyenler tabi benden futbol istiyorlar. Beni de mecburen kadroya alıyorlar. En berbat olan kaleye koyuyorlar falan. Böyle bir vanceramız oldu.
Neyse. Kars'a gittiğimde bu misket falan dediler. Biz dediler aşık oynar dediler. Aşık nedir? Koyun şeyinden Şöyle bir kemik çıkıyormuş.
Evet. Onlar bir şeyler yapıyorlar. Demek ki insanlık ta ne zamandan beri böyle şeyler oynuyor. Sonra, tabii benim kahve kültürüm ayrı. Ben kahveleri çok severim. Gençliğimde de çok oyun oynardık ama oyunumuz ne işte?
Pişti, kink, bridge, poker. Bridge oynadıktan sonra pokeri biraz bıraktım. Çok daha cazip geldi ama sonra poker tavlayı daha çok arkadaş buluyorsun oynamak için. Bunlar ıvır zıvır kahve kültürü. Gazino işi Türkiye'de.
Ama nihayette onlar da oyun.
Onlar da oyun tabii. Yani o anlattığınız mekanizma yani O adrenalin vesaire harekete geçiren oyunlar bunlar. Orada istersen ufak parasına oynuyorsun, istersen hesabı ödemeye oynuyorsun. Yani kazanan, kaybeden masanın hesabını ödüyor felan. Orada da heyecan var yani, hırs var, bilmem ne var. Sonra kahve kültürünün önemli olan bir tarafı da kaybetmesine tahammül ediyorsun, kaybetmeye, kendini tutuyorsun, disipline ediyorsun.
O bir tecrübedir, gerçek hayat için o tecrübedir. İkincisi de kahve kültüründe kahveye gidip insanlarla oynadığın zaman değişik insanlarla oynuyorsun ve değişik fikirde insanlarla diyalog kuruyorsun, o zaman toleransın değişiyor. Artıyor. Mesela, tabii toleranslı oluyorsun. Şimdi mesela ben Park Bridge salonuna giderdim üniversitedeyken.
İstanbul'da rehberlik yapıyordum, vaktim oluyordu. Ankara'da üniversiteye pek devam etmiyordum. Orada bazı insanlarla ahbap oluyorduk ki fikirlerini bilsem suratlarına bakmam. Ama ahbap oluyorsun, bu sefer daha toleranslı oluyorsun. Sonra fikir tartışması başlıyor.
Fikir tartışması bile şey oluyor, toleranslı oluyor. Adam senin çünkü şey arkadaşın, biric arkadaşın ama mesela faşist diyelim. Çok ters ama diyoruz faşizme karşı bile öyle adama küfretmiyorsun yani. Bir centilmen bir ilişkin oluyor. Bu şey için insanlar için de çok faydalı kahveler.
Bir de insanlar deşarj oluyor orada. Orada oynanarak sonra eve geliyor, evde daha bir rahat ediyor. Şimdi gerçi televizyonlar, diziler geldi ya. Gazinolara gelince gazinolarla ilgili benim ilk şey yapmam şeyde oldu. Bu 12 Eylül'den sonra Hilton'a gazino açma lisansı verdiler.
12 Eylül hükümeti. İstanbul Hilton'a. İstanbul Hilton'a gazino kim açtı biliyor musun? Avustralya'da bir şirket. Nereden nereye?
Gitti bir gazino açtı. Abi gazino tıklım tıklım. Ve o şirkette vergi rekortmeni oldu o sene.
Avustralya dediniz değil mi?
Tek gazino Hilton. Tek gazino Hilton ama. Tamam mı? Makineler var, masalar var herkes kuyrukta ama masalara Türkler giremiyor. Sadece makineye Türk kısmı giriyor.
Öyle bir şey çıkardılar. Ben o sırada bizim arkadaşları çağırdım. Bizim bir yatırım planlama grubumuz var. Şirket büyüyünce bazı yetenekli insanlardan ki biri de bizim Haluk Bey'dir halen bizde. Yatırım planlama grubu var.
Onları çağırdım. Yahu dedim bu gazino işi başlıyor Türkiye'de. Biz bu dediğim gazino makinelerinin temsilciliklerini alalım. Çünkü makineyi talep edecek gazino yaşan adam. Temsilci olduğun zaman, Kıbrıslılar bu temsilciliği çok iyi biliyor.
Çünkü temsilcilikten para kazanan çok iş adamınız var sizin burada. Onun temsilciliği olunca bedava para kazanıyorsun yani oturduğun yerde. Bizimkiler birkaç ay araştırdılar, geldiler. Dediler ki Besim Bey bütün makine imalatçılarının şey alınmış Türkiye'den, İstanbul'dan. Birileri tarafından.
Sizden Daha erken davranan oldu.
Evet, uyanık tabii. Serbest piyasa. Yahu dedik, o zaman dedik biz otellerimize gazino açalım. Böyle başladı olay. İstanbul'da.
Biz gazino açarken tabii başka...
E izni nasıl verdi?
İzni şöyle veriyorlar. 300 yatak olduğu zaman yıldıza bakmıyorlar, gazino izni veriyorlar. 300 yatak, yetiyor. Sonra onu yükselttiler. 5 yıldıza çıkardılar, 500 yatağa çıkardılar, sonra 1000'e çıkardılar.
Şimdi bunu şunun için yapıyorlar. Turizmde büyük bir durgunluk var. Döviz ihtiyacı var. Otelleri ayakta tutmak lazım. Yeni otellerin inşa edilmesi lazım.
Onun için gazino izni verdiler. O sayede zaten İstanbul'da 83-87'ye arası birçok dev gibi otel inşa edildi. Çünkü bir fizibilite yapıyor adam. İşte odadan şunu kazanırım, gazinodan kira olarak şunu alırım diyor falan filan. Ali Kıbrıs'ta olduğu gibi.
Evet evet. Türk turizmine faydası oldu ama onlar da zaman içinde dediğim gibi şartları yükselttiler.
Normal.
Bizim şirkette de bütün o otel sahipleri önce bize geliyorlardı. Halka açık şirket olduğu için başkasına kiralamaktan korkuyorlardı. Biz de tabi hepsini kabul etmiyorduk yani. Biz mi uğraşacağız? Böylece 20'ye yakın gazinomuz vardı değişik yerlerde ama bizim şirketin içinde gazinolar
Seviyede gelir getiren bir gruptu. Ondan büyük halı mağazalarımız, mücevherat mağazalarımız, tur operatörlerimiz, otellerimiz falan var. İşe böyle girdik yani. Sonra da...
20 gazinoda hiç az değilmiş Besin Bey. 20
değil. 15-16 herhalde. Sonra 1998'de gazetecilerin bilinçli bir çalışması oldu gazinolarla ilgili. İstanbul gazetecilerinin belli menfaatler yüzünden. Ve çok aşırı hikayeler yaptılar.
İşte o intihar ettiği, o karısını dövdü gazine yüzünden dediler falan filan. Hükümet bunu denetleyeceğine... ...Şey yaptı... ...Kapattı. Biz o sırada bile ben talimat vermiştim şeylere, müdürlere, öyle hali vakti yerinde olmayan biri aşırı para oynarsa, biri şikayet ederse parasının %90'ını yade edeyim şeklinde.
Oluyordu öyle çünkü adam emekli ikramiyesini almış, geliyor 2-3 gün orada bütün parayı bitiriyor. Ertesi gün hanımı geliyor, ya benim kocam diyor burada bütün parayı bitirdi diyor. Ama blacklist ediyoruz bunları tabi. Bir de şey çıkarmıştık, burada da uyguluyorlar onu, blacklist sistemi. Aileden biri şikayet ederse, mesela benim oğlum gazinoya çok gidiyor, istemiyorum gitmesini, blacklist oluyor.
Oğul, baba işaret edebiliyor, karı koca işaret edebiliyor. Bu tabi bir emniyet subabı. Bunu Kıbrıs'ta da gazinocular birliği yapıyor. Evet. Yani biri, onu da biliyor insanlar.
Yani biri derse ki benim karım çok gazinoda oyun oynuyor falan, istemiyorum Para kaybediyor. Hemen blacklist ediyorlar. Sonra...
Şimdi burada gazinocular birliği yapıyor bunu. Bütün gazinolarda bu geçerlidir. Herkes uyuyor. Yani herhalde merit kurumu bu yer diye düşünürüm ama.
Türkiye'de biz yapıyorduk kendi işimizde. Öyle bir sistemimiz yoktu. Gazinodular Birliği diye bir şey yoktu. Bir sürü gazino açılmıştı orada buradan. Gazino meselesine baktığınız zaman tabii şöyle bakıyorsun, gazino aslında zenginlerin eğlence yeridir.
Yani zengin bir adam gider, arkadaşlarını davet eder, dünyanın parasını harcar, yer, içer. Gazinoda böyle pahalı bir eğlencedir. Pahalı bir eğlencedir. Onun için şeylerin yani düşük gelirlerin gazinoya pek gitmesi makbul değildir.
Yani bu işletmeler açısından da herhalde makbul değil.
Masrafını çıkaramaz zaten. Gazineye gelen yemek yiyor, içki içiyor, sigara alıyor, onun da ne 100 liralık oyun oynuyor, 1000 liralık masraf yapıyor mesela. Onu tabi denetliyorlar. Yani bütün yöneticilerin görevi bu. Sonra gazinoculara gazinonun Amerikan şeyine baktığım zaman Çok enteresan bir şey gördüm.
Sonra ama bu Türkiye'de yasaklandıktan sonra zaten ne oldu? Yani biz zannediyoruz ki herkes Kıbrıs'a geldi. Oysa bizde daha önceden gazino vardı zaten.
Vardı vardı doğru.
Yani işte Türkiye'de yasaklandı da burada açıldı diye bir şey yok. Yani onu peşinden belirteyim de. Tabii tam ne zaman açıldı hatırlamıyorum ama ilk Dom Gazino açıldı yanılmıyorsam. İlk galiba
çok eskiden açıldı. 80'lerde açılmış.
Dom Gazino. Ondan sonrasında hatırlamıyorum. Yani şimdi bunu...
Hatta bu konuda şey bana dervişeroğlu şey söylemişti. Yahu dedi beni Mesut Yılmaz aradı. O sırada Mesut Yılmaz ya başbakan yardımcısı ya başbakan yakın tanıyor derviş beyi. Demiş ki Derviş Bey biz burada gazineleri kapatıyoruz. Yani şey yüzünden, popülist bir politika yüzünden.
Kamuoyu.
Kamuoyu yüzünden siz lütfen aman kapatmayın demiş. Ben hatırlıyorum.
Yani o zamanlar konuşulmuştu dediğiniz gibi. Şimdi
Kıbrıs'taki gazinolara gelmeden evvel gazino böyle bir şeydir. Yani aynı golf gibi. Sen mesela golfe giderken dünyanın parasını harcıyorsun. Zengin adam golf oynamak istiyor. Yani gazino varlıkların can sıkıntısını giderecek bir enstrümandır, bir eğlence tarzıdır.
Orta haliler de gidebilir kendilerini kontrol ederek. Az oynayarak, daha az gelerek. Bu bir şey insanların ihtiyacı. Kıbrıs bu konuda akıllı bir politika götmüş. Yani gazinolar konusunda Kuzey Kıbrıs'ın uyguladığı politika akıllı.
İşte tam baştan belirttiğiniz gibi yani bizde savunanlar da senelerdir bunu turizm endüstrisinin motor güçlerinden biri olarak savunurlar. Hele bizde Türkiye'nin de olandan daha fazla kısıt var turizm söktöründe. Yani ulaşım sorunları var, işte tanınmama meselesi var, tanıtmada kolay değil, yapasınız çünkü.
Pahalılık var. Evet. Şimdi mesela otel yapıyorsun. Otel olmadan gazine olmaz. O da güzel bir şey yani.
Onun için 500 yatak 5 yıldız vardı. Onu yeni kanunda belki yükseltecekler, daha iyi yaparlar yükseltirirlerse. O 1000 yatak, 1500 yatak gibi şey yapınca Bir gazinoyu düşünen adam daha çok yatak, otel yapıyor. O odaları doldurmak için mecburen tur operatörleriyle şunlarından bunlar iş yaparak turist de getiriyor. Yani ülke için o ilave bir gelir oluyor.
Şimdi buradaki başarı şu, burada rekabet var, felaket bir rekabet var. Şimdi ben mesela İstanbul'dayken arada bir Svis gazinoya giderdim. Bizim en güzel gazinomuz Svis gazinoydu İstanbul'da Ve onu görenler o zaman yani 90'larda, Dünya'nın en güzel gazinosu derlerdi. Dünya'nın bak dikkat et, Las Vegas'ı şunu bunu görenler bile o kadar şık, müthiş bir servisi olan bir gazinoydu. Bunlar arada bir giderdi gazinolara.
Orada öyle büyük rekabet falan yoktu, pazarlama yoktu ya. Millet gelirdi kapıya işte şey yapardı adı soyadı vesaire, içeri girerdi oynardı çıkardı. Ay burada tabii müşteriyi getirmen lazım. Yani burada kapıyı açıp da bekleyemezsin yani.
Burası İstanbul'da değil.
Öyle bir nüfus yok dışarıda. Bakkal vardır, bekler, müşteri gelir, mal satar. Öyle değil. Bakkala açmışsın, gidip müşteriyi kolundan tutup getireceksin, satacaksın. Bir de geri götüreceksin.
Ya buraya fazarlamaya baktım. Ben buraya 2000'lerden sonra geldim 2003'ten sonra. Fazarlama olmazsa burası bomboş. İlk biliyor musun şeyi açtık, laf lafı açıyor ama bu Crystal Cove'u açtık. Crystal Cove 2000'in
29
Ekim'inde açıldı. O zaman en güzel oteldi Crystal Cove. Gazinoda çok güzeldi. Biliyor musun kışın buraya maaşlara para yolluyorduk holding'den ya. Holding diyordu ki ulan manyak mısınız?
Bu kadar yatırım yaptınız. Bir de bana maaş istiyorsunuz. Sen bana para yollaman lazım. Şimdi buranın gazinosu oteli kışın maaş için para istiyor. Yazın öderim diye yazın da ödemiyor.
Hı. Niçin ödemiyor? Çünkü her sene otelin yenileme ihtiyacı var kardeşim. Bir yerde duvar yıkılmış. Bahçede bilmem ne olmuş.
Demo de olmuş. Holding'le
burası hep papaz. Holding Kıbrıs'a yatırıma karşı. Koyuyoruz bir şey gelmiyor. Dipsiz kuyu diyorlar. Şimdi ben buraya geldikten sonra sık sık, bilhassa herhalde 2010'a doğru daha sık gelmeye başladım.
Pazarlamaya çok önem verdik. Pazarlamaya. Bir sürü adam aldık. Ortadoğu'da çevresi olan bu tip müşteri getirebilecek. Rusya'da Avrupa'da o kadar başarılı olamadık.
Ve Orada buranın pazarlamasını yapıyoruz. Bir de Türkiye'de de pazarlama yapıyoruz. Türk pazarında da çok büyük bir yeraltı var. Yani gazinor kapandı, hepsi yeraltına gitti. Şimdi İstanbul'da en aşağı 150-200 tane Yer altında gazino vardır.
Ufaklı, büyüklü. Makine, masa, her şey dahil. Arada bir polis basıyor onları. Basit bir ceza yazıyor, kabahat cezası. Sonra tekrar açılıyorlar.
Bir kısmı zaten polisin içinde tanıdığı var, idare ediyorlar. Koruma altında. İzmir'de var, Bodrum'da var, duyuyorum. Her yerde adamlar gazino açıyorlar. Yani Türkiye'de gazino var.
Türkiye'de gazino kapandı diye gazino geri altına itti. Vergi mergi ödemiyor. İdare ediyorlar vaziyeti. Türkiye'den de buraya getirmek için çok özel şartlar sunman lazım. Çünkü Türkiye'de zaten gazino var adam gider.
Yani pazarlama...
Yani o günübirlik bir oyun sevdası varsa onu karışılar. Yani bir özelliği olması lazım.
Şimdi bu olay buradaki pazarlamanın zorluğu ve diğer gazinoların da ayakta kalması zorluğu müthiş bir rekabet getiriyor. Rekabet ne getiriyor? Hizmetle bir kere üst düzeye çıkıyorsun. İyi hizmet vermen lazım. İkincisi, onlar kaybettiği zaman, diskount denen geri para veriyorsun adama.
O da onun için bir şey, ilave bir şey. Mesela %20 geri ödüyorsun adama, az bir kaybı olduğu zaman ki o da bir şey. Mesela adam diyelim ki 100 bin lira kaybetmiş
20
bin lirasını geri veriyorsun adama. Uçak biletini ödemişsin, transferini, yemeğini, otelini, ayrıca da kaybının 20 bin lirasını geri ödüyorsun. Kazanırsa da bütün parasını veriyorsun adama, bütün kazandığı parayı veriyorsun. Yani bu ne demektir? Bu gazinonun ortalama karından fedakarlık ediyorsun müşteri için.
Bunu yapmak lazım müşteri çekmek için. Çünkü burası zor bir yer. Demin onu söyleyecektim. Burada bir kere otel inşaatı Türkiye'deki inşaatın yüzde 50 minimum daha pahalısına geliyor. Personeldi, ithalatlı, o malzemeydi, şu bir otel yapacaksın mesela.
Burada diyelim 150 milyon yurum alettiğimiz bu şey, Diamond Oteli, şeyde yapsaydık gene aynı lükslükte, o çok lüks bir oteldir.
100
milyona mal olurdu. 100 milyon. Bir de işletmesinde de yüzde 100 fark vardır. Adam başı burada maliyet, personel, işte yiyecek, içecek vs. Koyduğun zaman mesela günde 20 dolar senden gidiyorsa Antalya'da aynı otel aynı kalite 10 dolar gidiyor.
O kadar fark var arada. Işletmede de müthiş fark var. Mesela burada gazinolar kapansa bütün beş yıldızlı oteller iflas eder. Iflas eder. Çünkü bir gazino gelirinden mahrum olacak.
Iki gazinonun getirdiği müşterinin otel gelirinden mahrum olacak. Diğer müşterileri de bu sefer çekemeyecek. Fiyatları yükseltmen lazım. Neden? Fiyatları yükseltmen lazım.
Gelmeyecek. Yani buradaki kilit, bu gazino işi Kıbrıs turizmini kurtarmıştır diyebilirim.
Ve hala da o kilit olma özelliğini devam ettiriyor.
Ama o rekabet sayesinde oluyor. Mesela Güneyde, ben bunu fi tarihinde belki söylemiştim hatırlarsın, Güneyde bizden kıskandı, gazinolara izin verdi. Güney biliyorsun uzun süre gazinolara izin vermemişti kilise yüzünden. Bundan 12-13 sene evvel dediler biz de açalım. Bak bizim Rumlar kuzeye geliyor.
Ve sonunda ihaleye çıktılar ve bütün güneydeki gazino lisansını bir büyük firmaya verdiler. Bu firmada Macao'da çok zengin, Melko diye bir firma. Çoğunluğu bunda, azınlık Kıbrıs Rumlarından bir iş adamı. Önce Levkoşe'de orada burada dört beş ufak gazinoyu açtılar. İnşaata başladılar bir otel inşaatına.
Çok güzel bir otel yaptılar böyle. Bin küsür yataklı. Limas oldu. Limas oldu. O açıldı şimdi, bir iki ay oluyor.
Ve sadece bir şirket işletiyor. Bunun da zavandacı ne biliyor musun?
Rekabet eksikliği olacak diyorsun.
Onun tek rekabeti biziz. Bizden korkup bir şeyler veriyorlar müşteriye. Yoksa biz de olmasak ııı su vermeyecekler. Bu Kıbrıs'ın Kuzey Kıbrıs'ın daha akıllı olduğunu gösteriyor. Ve Güneyde toplanan senelik devlete gelir gazinodan birse, Kıbrıs'ta bu kuzeyde üç veya dörttür.
Hesap ortada, maliye çıkarsın, maliye baksın. Gazinodan senelik lisans ücreti, masa başı, makine başı ücret, personelin maaşından alınan bilmem ne, gelivergisi harici. Doğrudan gazinoyla ilgili vergileri koysun. Bir de güneyde.
Yaratığınız istihdam yüzünden aldığı vergiler de var.
Otelde istihdam yapıyordur. Onu katma. Onu katmıyorum. Onu katmadığım halde, onu katmadığım halde, burası mesela senede 70 veya 80 milyon dolar net para topluyorsa ki bu dediğim gibi yan gelirlerini saymıyorum. Sadece doğrudan gazinonun nakit ödediği parayı sayıyorum.
Orası 20 ödüyor veya 15 ödüyor senede milyon dolar. Yani hem burasının rekabet gücü var hem de ııı daha çok gelir geliyor kasaya. Bir başka olay daha var. Şimdi güneyde bir adam gazino açarsa ve otel kurarsa gazinosu olmayacak. Ne Olmayacak.
O otelin müşterisi taksiye binip gazineye gidecek. O gazinoda herhalde otele bir para vermeyecek. Vermez. Niye versin? Halbuki bizde öyle değil.
Tekel olduğu için vermez.
Bizde tabii. Bizde Şimdi yeni bir otel yapan bir adam gazino hakkını alıyor. O sayede otel yapıyor. Bak bu girne de sahilde birkaç otel inşaatı var.
Yani o gazinodaki gazinonun yeni otel inşaatlarını tetikleme gibi bir durumu yok.
Yok. Yok. Yok. Buradaki olay...
Çünkü o otele bir faydası yok.
Mesela Bafra'da güzel tesisler yapıldı dedim ya. Dört büyük tesis. O çok büyük katkıdır. Orada da mesela gazino geliri bir kısmını kurtarıyor, bir kısmını kurtarmıyor bilemem. Orada da gazino geliri bir şeydir.
Yani hiç çoktan bir dinamizm geliyor. Bir başka olay da tabii müşterinin can sıkıntısını giderdiği için otelin de değerini arttırıyor. Ya Türkiye… Yani
bina değerini demek istemiyorsun.
Bina değerini. Otel gelen müşteriler. İşletmez bakımından. Bir şey söyleyeyim sana. 88'de Tınasitis dandik bir kararnama yayınlayarak bu ufak slotları bile yasak etti Türklere.
Ki öyle bir şey yoktu kanunda. Ve biz gazinoları kapatmaya başladık. O zaman 7-8 tane böyle slot hole gibi şeylerimiz vardı.
2
tane de canlı oyun olan bir Ramada bizim kendi otelimizde, Lale'li'de bir de Etapp. Gazinoları kapatıyoruz, otel geldiğini dedi biliyor musun? Ben senden hiçbir şey istemiyorum, gazinoya açık tut dedi. Hem etap yabancı hem bizim kendi müşterimiz. Marmara, etap dediniz Marmara.
Evet.
Hem de şeyimiz. Hani İstanbul'un göbeğinde.
Göbeğinde. Adam dedi ki yahu sen gazinoyu kapatırsan benim müşterim nereye gidecek dedi. Şikayet eder dedi. Canı sıkılır dedi. Bizden aldığı bütün kirayı sildi.
Yeter ki açık tutun dedi. Peki biz açık tuttukta kar mı ettik? Gene zarar ettik.
Otel'e çalıştınız. Otel'e çalıştık. En daha doğrusu
da Ramada'da kendi otelimiz olduğu için kapatmadık zarar etmemize rağmen. Sonra doksan bir de tekrar açıldı. Yani üç sene sonra açıldı. Otelin şeyini de arttırıyor.
Yani siz? Güneydeki
otelin şeyine benziyor mesela. Bir oteldesin. Barı yok. Oturacak yeri yok. Sen indin ne yapacaksın?
Onun gibi bir şey. Yan aktivite. Otelin içinde odadan iniyorsun, Orada bar var, lokanta var, oyun oynuyorsun, üç beş kuruş, evleniyorsun, odana çıkıyorsun.
Anladım ben. Yani o bakımdan... Ama güneydeki sistemin aslında yeterli katgıyı Rum tarafına sağlamayacağını söylüyorsunuz. Burada bir de.
Bu kafayla yok. Bırak öyle o kalsın canım.
Tamam yani dinlerlerse bizi
dinlesinler, akıllar. Akıllı olanlar başkalarından örnek alır. Bak hep ne konuşuyoruz senelerdir. Hiç böyle teoriyi değil.
Fihri örnek kim
ne yapmış ne olmuş. Şimdi mesela ben ne zamandı ya bundan belki 30-40 sene evvel bir Lübnan'a gittim. Lübnan'da Kasinoz-Liban var. Sizin eski Kıbrıs'ta Çok iyi tanır Kasino-Liban'ı.
Eskiden Beyrut'a gezmiyorlar. Çok güzel
bir erdiş. Çünkü Beyrut, Ortadoğunun Paris'i derler. 59'da açılışa davet yapmışlar. Sizin bütün Türklerin kalbur üstü oraya gitmiş. Smokinlerle, kadınlarla, güzelim, güzelim.
Onun fotoğrafları var. Şimdi dedim ki onlara siz bu gazinoyu ne zaman
açtınız dedim. İlk müzakerelerde Beyrut'ta başladı. Bizim müzakereyle. Yani Kıbrıs sorunuyla ilgili. Evet.
Tabii 74 öncesiydi o da.
Bu dediğim 59'dan. Ben şimdi gazinoyu müdürünü çağırdım. Ya dedim siz ne zaman burada ilk gazino açtınız dedim. Bir de adam vardı işte o Lübnanlı bir iş adamı politikacı falan. Oturuyoruz.
59'da açtık dediler. 59'da aferim lan dedim. Bravo dedim.
Hemen muhtemelen.
Bir dakika 59'da açarak ne yaptılar biliyor musun? Çok meşhurdur gazinoliban açıldığı zaman. Çok güzel şovlar vardı. Gazino muhte... Yani Akdeniz'in en şöhretli gazinosuydu.
Bu neye yaradı biliyor musun? Birçok zengin şeh, Arap Avrupa'ya gitmiyor o sırada. Lübnan'a gidiyor, dağlar serin. O dağ eteklerinde yer alıp villa yapıyorlar yazın kalmak üzere.
Çünkü eğlence imkanı da var.
Yazın iki üç ay Arabistan Körfez çok sıcak. Orada villa alıyorlar, geliyorlar, gazineler, oyun oynuyorlar. Bu ne yapıyor? Villa satışını da etkiliyor. Bir çok zengin, yani Lübnan çok akıllı bir millettir.
Bu finikerler ve tüccar millet...
Ama ondan sonra bakın ne hale geldi. Onlar yapmadı onu.
Orada İsrail'in veya Hizbullah'ın çok şeyi var.
Şimdi bu...
Bir de başka bir olay daha söyleyeyim. Ben takdir ettim Lübnanlıları. Singapur'a gittim. Çok gittim de bir gidişimde Li Wan Kuih var biliyorsun onun kurucusu. Müthiş adam yani.
O geçenlerde öldü ama hala onun partisi o disiplin. Singapur müthiş başarı hikayesidir. Orada bu Vinicci'nin denen bir gazinonun sahibiyle, Edelson diye bir adam, Amerikan Yahudisi böyle öldü de geçenlerde, oraya yatırım yapıyor. Devletle anlaşma yapıyor, dev gibi bir otel yapıyor, Üstünde müthiş bir yüzme havuzu var, ağaçlar var. O şeyde çıkar.
CNN International'ın, pardon, BBC'nin haberlerinde arkada o vardır. O kadar meşhur bir bina ki arkada o var. Ayrıca büyük bir kongres alayı yapmış aşağıya ve müthiş bir de gazino açmış. Ne zaman bunu açmış? 2005'te izin vermişler.
Ben Singapurlar dedim ki ulan siz Ama geri zekalısınız. Niye bu kadar geç kaldınız? Ben Li Wenqu yerine olsam, devleti kurar kurmaz gazino açardım.
Zaten şey Çinli'nin minin hemen altında yani.
Tabii tabii Çinliler zaten kumarbaz. Neyse ne oldu biliyor musun bak akıllı herifler? 2008 mali krizi geldi. Onun inşaatı durdu.
Gazino izni verdiler, devam etti.
İzin vermişlerdi zaten. Inşaat, paras bütün gazino şeyleri çöktü, hisse senetleri. SENS galiba, ana şirketin adı SENS. Marina Bay SENS onun adı. Marina Bay SENS.
O Singapurdakinin adı. Marina Bay şeyde zaten deniz kıyısında doldurmuş yapmışlar. Ne yaptı biliyor musun? Singapur hükümeti parayı o koydu faizsiz. Yeter ki zamanında yetiştir diye.
Bak akla bak adam daha o kadar akıl var. Adam dedi ki ben çok zor durumdayım dedi ya. İnşaatım durdu dedi. Parayı o verdi, inşaatı bitirdi ve şimdi Singapur oradan çok büyük para kazanıyor. Artı gelen turistler de cana sıkılınca oraya gidiyorlar.
Bir şey atladık gibi, yani mesela bu Kongre turizmi için de büyük bir motivasyon olduğunu düşünüyorum. Mesela Bafra'yı söylediniz ya, yani Bafra'da oteller büyük salonları var ama tabii ki bu Kongre turizminde rekabet edebilmek için Antalya falan gerçi bizim Guinness Hildi'nde de aynı şey geçerli. Yani gazino olduğunun olmasının bir avantajı olduğunu düşünüyorum. Yani aslında düşünüyorum değil gözlemliyorum. Yani ben bu komro turizmi yapan arkadaşlarla gözlediğimde...
Ben bunu birebir gözlemledim. Şimdi biz bu Royal Hotel'i bitirdik. Tamam mı? Bunun gazinoyuzni falan var. Şey izni, premium bitmek üzere fakat ıvır zıvır eksikleri var.
Royal Hotel açıldı, muhteşem gazinomakineler geldi, devlet izin vermedi. Kabız bir maliye bakarınız vardı o zaman ve çok saygısız bir adamdı yani. Bizim gibi bir şirkete çok saygısızlık etti, ben onun adını bile almak istemem. Ondan sonra dedik ya niye final approval yok. O da bir sürü formalite aaa otelin final approval'unu almak.
Dedik ki o zaman aynı şirket kristalde gazinomuz var. Onun yenilenme ihtiyacı var. Bunu dedik kapatalım. Kristal gazinonun burada yapmasına izin ver. Çünkü lokanta bile kapansa öteki lokantayı kullanıyorsun.
Aynı gazino buraya geçsin geçici olarak dedik. Buna uzun görüşmelerden sonra izin verildi, kontrol edildi. Hakikaten kristal gazinonun şeyi kötü mü durumda? Kötü çünkü bir an şey çökebilir, elektrik bilmem patlar, şu bu falan eskimiş. Sonunda kristal gazinoyu kapattık, Royal'de gazino açtık.
Yani oteli açtığımız neredeyse bir sene oldu, gazinosuz kaldı. Makineler boş durdu burada. Sonunda, o senenin sonunda gazinoyu açtık. Derken, kristaldekiler dediler ki ya buraya Gruplar geliyor kristalde. Kongre için dediğin gibi kışın çünkü kongre grubu geliyor.
Burada gazino kapalı diyorlar. Ya diyoruz ki şurada royalde gazino var. Şey var ne derler bagiler var. Çantalarını açmadan bavullarını alıp başka otele gitmişler kaç grup. Allah Allah ben hiç tahmin etmiyordum yani.
Ben mesela kristal otelinin doluğunun etkilenileceğini düşünmedim. Nasıl olmasa. Royal 2 adımlık yol. Haklısın. Şimdi zaten buraya
koymayı şimdiden... Şöyle düşünmek lazım. Besim Bey de sonuç itibariyle. Yani zannedilir ki işte gazinolar kapansın. Çünkü bunu ne yazık ki, yani ben aşağı yukarı 20 yıldır bazı turizmcilerinden duyuyorum ve onlardan duyunca tabii daha büyük hayal kırıklığına yaşıyorum.
O prezidençlikten oluyor.
Eee gazinolar kapanırsa biz gerçek turizm yapacağız. Yap gerçek turizm. Kim elle tutuyor ki senin? Yani bilmiyorum gerçek turizm dedikleri de nedir. Yani işte insanlar gelecek, dinlenmek için gelecek, kitabını alacak, kumsala inecek, kitap okuyacak.
Yahu gazinocular sana mani mi oluyor? Şimdi başka bir şey zaten gazinoların yarattığı ekstra kapasite olmasa sen turistliğe nerede yatıracaksın? Şimdi mesela bizim burada gazinolu otellerde hafta sonu otelin %15-20'si oyuncularla dolar. %80'i yine boş.
Hafta sonu oldu halde.
Hafta içi sadece %5-10 arası oyuncularla otel odası dolar Bazen hiç de olmaz. Çünkü hafta içi gelmezler. Peki hafta içi normal turist gelecek, hafta sonu kalacak. Bütün bunlar o sayede oluyor. Bir de otelde kaliteli hizmet veriyorsun gazino sayesinde.
Çünkü hangi turist nedir bilmiyorsun. Bu gazino müşterisi mi, normal turist nedir hepsine iyi çok kaliteli lüks hizmet vermen lazım. Bu şeye benziyor uçaklardaki business class'la economic class'a benziyor. Mesela business class'la fiyat çok yüksektir. O sayede economic class ucuza uçar.
Biliyorum bunu da hemen söylediniz.
Yani o business class economic class iyidir. Bunu tekrar etmiş olmakta fayda var.
Şimdi Kıbrıs'ta şey söyleyeyim sana şimdi bir de bu ortalama geceleme rakamı alınır. Mesela şimdi Türkiye, yani Türk turistler bakımından bizde 2,5 civarındadır bu. Ve bundan şu netice çıkarılır. Yani işte hep gazino oyuncuları gelir. Hani Perşembe, Pazar gelir ya genellikle gazino oyuncuları falan.
Tamam zaten eğer gazino oyuncuları gelirse gazinoları kapattığımız zaman demek ki bir sıfıra düşeceğiz. Yani
bu aritmetik şeyde mesela kongre turistleri içinde ilave bir teşviktir çünkü Antalya çok ucuz fiyat veriyor kışın. Evet. Buraya niye geliyorlar? İki şeyden, bir duty free var çünkü uluslararası şeyden çıkıp geliyor ya duty free alışverişi yapacak bir de gazino için. Kongret turizminde.
Dediğim ya gelen gruplar çekip gitti burada. Royale bile gelmediler. Sizin bir de turnuvalarla ilgili şeyiniz var.
Beni de götürdünüz. Salonu izledim. Gördüm yani hep yabancılar. İşte yani herhangi bir televizyon üstülyosunda göremeyeceğiniz cimi cipler falan yayın.
Televizyon yayına.
Evet, bütün dünyaya yayılıyor. Evet. Yani öyle bir izlenimim var en azından. Bu yani şahsi gözlemimdir de aynı zamanda.
Şimdi bu enteresan bir şey. Dünyada tavla turnuvaları var. Mesela bizim Merit Park tavla turnuvası yapıyor. Bu Kasım'da yapacak. Dünyanın en büyük turnuvasıdır.
Dünyanın en büyük tavla turnuvası Merit Park'ın turnuvasıdır. Ama onun gazineye pek faydası olmuyor. Bu tavlacılık hep tavla oynuyorlar. Her neyse. Biz de onları getiriyoruz.
Bacı aşağıda da oyun oynarlar diye. Biliş turunvaları var. Bir de poker turunvaları var. Poker turunvaları dediğin bu Texas Hold'um diye yeni bir poker çıktı. Bizim eski poker gibi değil.
Yani adını görüyoruz. İki kağıt yere açıyorsun, iki kağıt herkese ikşer kağıt veriyorsun, ona bakıyor, konuşuyor. Ondan sonra yere üç kağıt açıyorsun, bir kağıt bir kağıt konuşuyorsun falan filan. Yani bu çok popüler oldu dünyada. Bundan 15 sene evvel, 15 sene oldu.
Yeni zannediyorum.
Tekses oldum. Pokerin türüdür. Pokerin türüdür. Ben turnuvanın türü zannediyorum.
Tekras oldum, tekraslıların icaretliği bir poker. Eskiden beri varmış Amerika'da fakat son 40 senede çok popüler olmuş. Çünkü şeyde geldi ya, internet de geldi, internet de oynuyorlar vesaire. Bundan en aşağı 14-15 sene evvel ben geldiğimde dediler ki burada bir poker turnuvası tertipliyelim. Bir süryani çocuk gelmiş İstanbul'dan Los Angeles'a gitme, pokeri bilen falan filan.
E yapın dedim. Yaptılar. Bir turnuva yaptılar. Herkesi davet ettiler falan. Ama poker turnuvalarında davet ettiğine uçak bileti ve otel parası vermiyorsun.
Çünkü turnuvada otel para kazanmıyor gazino. Çünkü turnuvada toplanan Turnuva geliri zaten görünüyor yukarıda otomatik. O dağıtılıyor. Buradan otel kazanıyor. Bu arada Turnuva'dan elenen biri, Gazi'neye girip oyun oynarsa oradan da kazanıyorsun.
Boş kalmaktansa hiç olmasa oteli dolduruyorsun.
Oteli parlamış oluyorsunuz
turnuva arasındaki. İlk sene zarar etti. Tabii bizim normal gazinocular bunu kapatalım vazgeçelim dediler. Bir de rekabet var yani pokerle gazinocular arasında. Dedim ya biraz daha devam edin.
Tam 5 sene zarar ettiği bu poker turnuvaları. Niye biliyor musun? Adamlara belli bir garanti veriyorsun. Ödül garanti. Ödül garanti.
Eğer dolmazsa ödülü sen takviye ediyorsun. Başka beklenemedik masraflar çıkıyor ama otel doluyor. Ben de bunu şeye yazdım. Pokercilerin morali bozulmasın diye. İşte reklama şu kadar yazdım diyor.
Onları kera geçirdim her sene. Psikolojik abi adama devamlı zarar ediyorsun derken C'yi de kalmaz adamın. Beş sene sonra demek 2013'te 14'te tapih olmaya başladı. Turnuvadan hiçbir şey kazanılmıyor.
Otel kazanıyor. Oda otel seyre gelirleri oluyor.
Sonra bu işi nasıl gelişti? Şimdi tabii buraya gelen Pokerciler, gazino gibi otelde müthiş yemek veriyoruz 24 saat. Her şey bedava. İçki bedava. Adamlar diğer ülkelerde poker turnuvasına gidiyorlar, bir su alıyorlar.
10 euro istiyor suya adam. Ulan diyor burası Kıbrıs ama güzel yermiş diyor. Sonuçta büyük turnuvaya yapanlar buraya gelmeye başladılar bize ki ya biz de gelelim buraya diye. Biz organize etmiyoruz. Mesela bir de Triton diye bir turnuva var.
Senin gördüğün o büyük Televizyon Triton'undu. Triton diye bir Çinli'nin organize ettiği bir turma var. Senede 3-4 yerde yapıyor Londra'da, şurada burada. Bir de burada yapmaya başladı. Tabii biz o masrafa karışmıyoruz.
Yani o Televizyon masrafı, o ekipman çok büyük paralar tutuyor. O bizi meşhur etti. Fakat yine ondan da zarar ettik. Yani pokerden doğru dürüst artımız yok. Tanıtım şeyden başka.
Tanıtım otelin doluluğundan başka. Derken başkaları da gelmeye başladı. Mesela bu ekimde burada Avrupa'nın en büyük turnuvalarından biri olacak. Pokoslar diye. Bir ay sonra.
İşte iki hafta falan sürecek. Biz hiç ilgilenmiyoruz çünkü o şirket zaten dünyanın en büyük şirketlerinden
biri yabancı.
Kendi adamını getiriyor, kendi masalarını getiriyor, bilmem nelerini getiriyor. Her şeyini yapıyor, otelin kullanıyor. Yani bunlar hep
tırlarla mırlarla adaya geliyor sonra dönüyor.
Dönüyor geçici ithalat yapıyorlar. Bizim büyük salonu gösterdik ona bayıldılar. Diamond'da çok büyük bir salonumuz var. O salon Avrupa'da, Ortadoğu'da yok öyle bir salon. O büyüklükte, o teknolojiyle bir salon yok.
Amerika'da da sadece iki yerde var. Bir Las Vegas'da var, bir Orlando'da var galiba. Tabii bu salonu görünce, bir de bizim verdiğimiz yemekleri bilmem neyi, içki serbest falan verince, dediler ki tamam burada yapalım dediler. Sadece turnuvaya yapıyorlar ama orada şey oyunu yok. Turnuva yapıyorlar.
Turnuva da kazananlar belli ödüller dağıtıyorlar. Bu bize müthiş bir tanıtım getirecek. Şimdi de mi var? Şimdi biliyor musun?
En muhtemelen oyuncu çekmek için.
Sen şimdi 15 Ekim'de bu etrafa bak, hiçbir ev boş değildir. Hiçbir otel boş değil, hepsi kapatılmıştır. Biz uğraşmıyoruz, onlar uğraşıyor. Biz buna dedik ki, ya bu kadar adamı biz ne yapacağız dedik ya biz sana ancak 2000 kişilik yer verebiliriz. Sen karışma dedi ya.
Bizim pokecler yer bulur. Buradaki diğer otelleri, girnedeki bütün otelleri kapattılar. Yani 15 gün içinde bütün girne, bu çevredeki evler, onları kiralıyorlar ya bir yerlerden falan, dolu. AirBnB diye
sistemler var şimdi.
Uçağı da onlar hallediyor. Biz uğraşmıyoruz. Bu uçak işi rezalet bir iştir yani. O başarılı olursa bu sefer dünyanın en büyük turnuvalarından biri Nisan ayında gelecek. Nisan'ın ortasında.
O daha büyük. Ona da dedik zaten yerimiz yok. Sen kendini ben ayarlarım diyor. Yani benim pokerci bilmem nerede de olsa kalır. Oradan arabayla gelir.
O turnuvaya katılmaktır onlar için önemli.
Bazıları turnuvaman ya. Mesela şeyini yazmış, o tarihte diyor felan yerde olacağım diyor iki sene evvelinde. E paraları var. Şey yapıyorlar. Şimdi bu tabi büyük bir tanıtım getirecek Türkiye'ye.
Şeyi ülkeye, Kıbrıs'a. Hele bu sonbahardaki bir de şeydeki Nisan'daki. Nisan'ı da bizden poze ettik. Çünkü Nisan'da biz boş kalıyoruz. Çünkü mevsim burada biliyorsun, maista başlıyor.
Mart ay sonunda Nevruz var, biraz oteller doluyor. Nisan başında boşalıyor oteller. Şubatta sömezdir tatiller.
Nisan başında şey yapıyor. Şubatta sömezdir tatiller.
Bir de
yani bu vesileyle sizin özellikle zaman zaman bunu basında da hatırlatıyorsunuz aslında da Dubai'de şunda şunda hani dediniz ya yani Ortadoğu'dan çeşitli ülkelerden pazarlamacılar 2008'den sonra falan başlattınız dediniz daha fazla. Ama herhalde bunları destekleyesiniz diye böyle yaygın bir reklam şey var Yani
ciddi paralar harcıyorsunuz. Harcıyoruz. Biraz fazla harcıyoruz ama reklamda şöyle bir durum var. Reklam işi çok zor iştir. Bir iş adamı gelmiş, bakmış reklam bütçesine
100
milyon dolarlık reklam yapıyor. Çağırmış müdürleri, ulan demiş, %50'si boşa gidiyor bunun ama hangi %50'si bilmiyorum.
Yani 50'ye düşürüyünce. 50'ye düşürüyünce hangisini düşüreyim bilmiyorum.
Şimdi biz de mesela Dubai'de iki senedir havaalanına gidiş yollarında büyük reklam panoları koyduk. Bir milyon dolar ödüyoruz senede. Bak dikkat et. Şimdi biz hesap etsek o parayı çıkaramıyoruz şimdilik. Yani 500'e düşelim
de senin yarısını kaldıralım.
Onun için bekliyoruz Dubai mühim bizim için. Bir ara şeyde yaptık, Lübnan'da. Bütün Lübnan bizi tanıyor. Lübnan'da müthiş bir reklam çalışması yaptık. Sonra İsrail'de.
İsrail'de bütün otobüsleri donattık. Girne, Merit diye. Bir de Girne'nin reklamını yapıyoruz. Ama Lübnan'ın durumu biraz iyi değil ama asıl zenginler Dubai'de. Dubai'de çok tüccar zengin var.
Eğer Dubai'lileri buraya çekersek, yalnız biz değil, bütün diğer gazinolar ve otellerde abad olur. Çok iyi bana karar verir.
Neyse. Yani dolayısıyla yani gazino işini o zaman tekrar başa dönersek yani biz biraz Kakateci yurttaşları üzerinden okuyoruz sürekli. Yani şimdi bütün bu anlattıklarınız aslında bunun başka bir okuma olması gerektiğini gösteriyor.
Tamam da Kıbrıslı vatandaşlarla ilgili de problem var. Bak şeyin güzel bir yazısı var. Bu Hasan Güvenir miydi? Şey Güvenir miydi? Adamı tanıyor musun?
Osman Bey.
Osman Güvenir. Ben onu görmedim de Reşat Bey'in yazısından okudum. Böyle bir şey yazdığını.
Çok güzel bir yazı yazmış. Aslında bunu bizim diyalogda bir daha yayınlamaları lazım. Bir Kıbrıslı olarak olayı çok güzel özetlemiş. Kıbrısların canı sıkılıyor. Canı sıkılıyor.
Burada can sıkıntısı belli yaştan sonra en önemli olaydır insanlıkta. Canı sıkılıyor kardeşim. Siz bunu da nasıl söylüyorsunuz da? Adam gelecek, 300-500 liralık oyun oynayacak. Zaten yediği yemek içki 300-500 liralığı da fazla tutar.
Kazanır kazanmaz evine gidecek. Sen buna polis baskını yapıp buna suçlu muamelesi yapman hoş bir şey değil ama genel bir kanaat var. Sizin politikacılarınız bu işten çok korkuyor. Aman diyor Kıbrıslara izin verirsek diyor onu belli bir üyelik ye verirsin. Fakir fukaraya vermezsin o izni.
Onun sistemi kolaydır. Ben diyor izin verirsem diyor lekelenirim bir daha seçilemem diye korkuyorlar. Böyle komik bir korku var. Bence Kıbrısların çoğunluğunda bir referandum yapılsa, Kıbrıslar gazineye girsin mi girmesin mi diye referandumda açık ara girsin çıkar. Zaten Rum kesiminde Türkler oynuyor.
Zengin Türkler bir kısmı çekiniyor. Bir gazinoda polis gelir, rezil olurum diye. Biniyor arabasına, geçiyor Lefkoşe'ye. Lefkoşe'de bir gazino var. Daha lüksüne gitmek istiyorsa Limasol'a gidiyor.
Gazino var. Oradaki gazinoda oteli de bedava veriyor. Türklere. Türklere diyor ki gelin otelde kalın diyor. Ya bu rekabet varken yani Rumlar bizde bizde bizi kıskandıkları için gazineye izin verdiler ve ben Rumlar gazineye izin verdikten sonra ben zannettim ki Kıbrıs'taki hükümet de hemen Kıbrıslara izin verecek zannettim.
Öyle ya. Yani öyle düşünüyorsun. Yani bak senin müşterin Kıbrıs'ın Rum gazinosuna gideceğine Türk gazinosuna gelsin. Onlar niye yaptı bunu? Rumlar bize geldiği için kıskandıklarından bunun önünü kesmek için gazino izni vermiyor.
Mesela İsrail'i turistler bakımından ciddi bir dezavantajları oluyordu.
Şimdi buradaki korku çok ilginç bir korku.
Çünkü çok basit. Yani İsrail'le temas etmek onlar çok böyle o söcür dediğimiz, hatta çok güzel dört yıldızlı otelleri var. Yani beş yıldıza bile kaymıyorlardı. Çünkü doldur boşalt, tatil turizmi. Mutluydular hayatlarından ama dediğiniz gibi Kuzey'in rekabeti.
Tabii tabii.
Özellikle İsrail Pazarı'nda vesaire falan bir de geleceği hesap edildi.
Kıskanıyorlar. Havalağından biliyorsunlar. Anakadan bize gelenleri nasıl hukuksuz yere engellediklerini. Adama soruyor. Kuzeye geçiyorsa, deport ediyor.
Halbuki onun hakkı buraya gelmek.
Ama kıskanmak da hak.
Neyse.
Siz öyle dersiniz. Kıskanmak kötü bir şey
değil. Yalnız Kıbrıs'ın da buna karşı çoktan bunu düzenlemesi gerekirdi. Çok basit bir şey. Ve zannediyorlar ki oy kaybedeceğiz zannediyorlar.
Osman Bey'in yazısına şöyle bir göz attım da zaten Osman Bey çevresi geniş bir şey, insan. Yani isimleri vermiyor ama tırnak içinde zaten yakın çevresinden veya temaslı olduğu insanlardan aldıklarını aktarıyor. Ben de bir şey yazmıştım bu konuda. Benim de gözlemim şudur. Yani bizim yaş grubundaki çoğu tabi kamudan emekli oldular.
Hele sağlıkları da biraz yerindeyse, çoluk çocuklarıyla ilgili de bir sorunları yoksa, aldıkları çifte emekli maaşının yani evin bir kısmını götürüp gazinoda harcıyorlar. Zaten karşılığını bol bol alıyorlar. Siz yemeğe vurgu yapıyorsunuz. Ben size başka bir şeye vurgu yapabilir miyim? Bu sıcak günlerde evde klimayı çalıştırmak kaçamalı olur acaba?
O kıp tek bize çalışıyor yani.
Hayır. Evde klimayı çalıştırmasınlar diye.
Hayır zaten iki dev elektrik kesiliyor. Çalıştıramazsın istesen de. Bir de o var. Bizde jeneratör var. Jeneratör var.
Geniş alanda soğutulmuş ortamlar var. Sıkılıyorsak ajunadan çıkıyor, oturuyor, lobiye biraz vesaire falan. Yani şey yapıyor, ne işi var evde kapalı diye düşünerek.
Şimdi Kıbrıs'ın...
Bu benim şahsi gözlemimdir. Bence
politikacıların halkın nabzını tutması lazım. Bir şey aklıma geliyor şimdi konuşurken. Hani hep söylüyorum ya buraya üç defa Vukanovic geldi. Karabağ'ın kurucu başkanı. Aynı Denktaş gibi.
İşte biz ikinci gelişinden sonra söz verdik. Oraya bir yatırım yaptık. Basit yatırındı yani. 10 milyon dolar birine 5, birine 5, iki şehire yatırım yaptık. Şimdi çok düşük bir rezidans otel yapıyoruz.
O büyük yatırım. Adam gazine açtığında sonra ne yapmış biliyor musun? Bakanlar Kurulu'nu toplamış, bizim gazineye gelmiş, gazine ortasındaki lokantada yemeğe oturtmuş onları. Herkes görsün. Ceste bak, ceste bak adam ya.
Yalnız kendisi gelmemiş. Ve hiç şey yapmadan, bizi aramadan bizim ölebileceğimiz yok. Ve Karadağ'da Merit'in çok büyük bir itibarı var. Ya on milyon dolar yatırımla bizim itibarımız muhteşem. Adam diyor ki ya bunu diyor buraya çektim diyor.
Bir de bizim buradaki Royal Hotel'in müthiş bir tanıtımı var tabi. Eskiden beri burayı tanıtıyoruz ya bütün dünyada. Karadağ'da da tanıyorlar burayı. Şey söyledim sana ya Kırgızistan'daki başkanıyla gel gel. Biz orada kazıkladılar felaket.
Şimdi burada başka bir olay da Kıbrıs'ta yer altı yok. Bak, onu açık söylüyorum. Gazinoların kimin olduğu belli kardeşim. Yani bu büyük bir avantajdır Kıbrıs için. Bu dışarıya karşı da bir avantajdır.
Ben zamanında bizim şey neydi İçişleri Bakanı neyse önemli değil. Bizim KKTC. Neyse önemli değil. Bizim KKTC. KKTC'de bizim halkın partisinin başkanı Kudret.
Kudret Başbakan yardımcısıydı o ilk koalisyon da. İçişleri Bakanı da onun da bakanı. Ben rica ettim dedim ki ya buraya gelişlerde belli bir şey olanlar, sabıkası olanları sokmayın buraya. Adam öldürmüş, kolandırıcılık yapmış, uyuşturucu işinde Sokmayın. Tamam yaparız, ederiz diye.
Oyaladılar. Yok şey belli değil. Türkiye'den bilgisayar programını yapıyoruz. Çünkü bilgisayarda görünmesi lazım adam. Derken bir sene evvel sizin burada iş işleri bakanınız Ziya diye bir genç adam, iş işleri bakanı oldu.
Ziya. Ne yaptı biliyor musun adam? Bir liste verdi polise. Bu Türkiye'nin tanınmış yeraltı tiplerinin hepsini, girişini yasakladı. Tesadüfen gelenleri de anında deport etti adam.
Bak dikkat et. Bir tek yazı verdi kendi polisine. Bunları dedi sokmayın dedi. Bitti. Bu adanın değeri için çok önemlidir.
Bak Monaco niye değerlidir? Monaco'da bir metrekare daire bir metrekare yüz bin dolardır biliyor musun? Yüz bin dolar bir metrekare. Dairenin metrekareci villa değil. Bir apartmanda dairenin.
Çünkü orada müthiş bir denetim var. Sokaklarda kameralar var. Belli insanlar giremez oraya. Biz bunu Türkiye'de zamanında yaptık. Burada da yapıyoruz.
Yani bu tip adamlar gazineye girmesin diye bir sistem kurduk. Nasıl kurduk? Tabii benim o zaman gazino o kadar ilgi alanım değil. Ama dedim bir sistem kuralım.
Çünkü bunlar gelecekler. Kriminal, suç potansiyeli taşlayan şeyler girmeyecekler.
Bir emekli albay vardı ortaklarımızdan. Onu gazino şirketinin başına koyduk. Ondan sonra bir tane emekli polis müdürü var. Dürüst olduğu belli. Çünkü varlığı yok.
Yani emekli polis müdürü varlığı yoksa da belki dürüst adam. Adam kendi arkadaşlarından, sağlam arkadaşlarından bir ekip kurdu. Tamam mı? Ve yeraltını uyardı. Bizim gazinora girmeyin diye.
Biri tesadüfen girmişse, mesela biri girdi tesadüfen, gözden kaçtı, para kaybetti. Ne yapıyordu biliyor musun? Parayı yade ediyordu adama. Bir daha gelmedi. Bir daha gelmedi.
Birikisi Ankara'da, İzmir'de biriki İstanbul'da birikisi böyle şeylik yapmak istediler. Bizim tabii emniyet şey doğrudan bir şey yapmıyor. Polis de arkadaşları var, çok sağlam. Onlara söylüyorlar. Onlar onları iyice benzetiyorlar.
Ondan sonra Artık Türkiye'de bizim gazinolara o tip insanlar giremiyordu. Aynı işi burada da uyguluyoruz. Yani Kıbrıs'a girse bile, yani bu 70 kilisinin dışında adamın cinayeti vardır, şusu vardır, bu su vardır, bizim pazarlamacılar o şeye bakıyorlar adamın şeceresine ve blacklist ediyorlar. Bu halen senelerdir devam ediyor yani.
Burada söylemeye çalıştınız ve söylediğiniz yani adayı gazinolardan arındırmak yerine bakalım ve koruyalım yani suç işleme potansiyeli olan insanlardan uzak tutalım. Hem adayı hem söktörü bu anlamda.
Yani siz biliyorsunuz biz kendi işletmelerimizi... O bizim neden lehimde biliyor musun? Müşteri onu hissediyor. Bak müşteri Merit'in gazinosuna geldiği zaman burada o tip adamların olmayacağını, her türlü emniyette olacağını hissediyor. O da bize fayda.
Ve Bizim yönetim de hiç rahatsız olmuyor. Sen düşünebiliyor musun? Gaziyonun genel müdürüsün oraya yeraltından bir tip gelmiş, ukalaca laflar ediyor.
Sen nasıl müdahale edeceğini şaşırırsın.
Bir kere kapıdan sokmayacaksın. Şimdi bu konularda aslında şeyi de hatırlatmak lazım. Bizim Ferdi Sabit Söğüver'in çok başarılı bir operasyonu oldu. Hatırlıyor musun? 15 sene evvel burada bir adam öldürme olayı oldu.
Bu Lapta'da bir gazinoda. Bir de buradaki gazinodan gitti çocuk. Dört kişiyi öldürdü falan filan. Ne yaptılar biliyor musunuz? İki gazinoyu anında kapattılar.
Tamamen iptal ettiler ve adamları deport ettiler. Sonra bir kaide getirdiler. Dediler ki gazinoyu dışarıdan biri kiralayamaz. Ancak otel işletmecisinin olabilir. Bu güzel bir şey.
Çünkü gazino kira almak kolay. Adam gelecek iyi bir fiyat verecek, kira verecek gazinoya, girecek oraya. Ondan sonra çıkaramazsın onu. Orada bir sürü şey kim olduğu belli değil. Şimdi bir de şöyle, adam dürüst bir adamdır ama arkasında onun esas ortağı başkasıdır.
O görünmüyordur. Tamam mı? Onun için bu konularda Kıbrıs'ın çok hassas olması lazım. Gerek yurtdışından, Gerek Türkiye'den bu tip adamları buraya sokmaması lazım. Gazino sektörüne de bulaştırmaması lazım.
Tabii bu gazinocular birliğinin de görevi, bunu takip etmek.
Eman Gazinoca Birliği'nin müeyyide
uyarır. Devleti uyarır. Der ki bak böyle bir olay var bu adam mahsullu, bu adam bu işe girmesin. Zaten Türkiye'de istemediğin kadar yeraltı gazinosu var ya. Bunlar işletiyor yani.
Bu yeraltı dünyası yeraltı gazinosu işletiyor.
Onlar da biraz legalize olmak için zaten burada hani Malidara düşen falan gazinoya veya otelin peşine düşüyorlar.
Evet doğru. O konuda hassas olmak lazım. Kıbrıs'ın çünkü önemli bir değeri var. Bak mesela buraya bir sürü insan geliyor Rusya'dan, İran'dan. İran'dan gelenler de biliyor musun?
İngiltere'deki İranlılarmış. Daha evvel İran'dan İngiltere'ye kaçmışlar. Orada Halivakti yerinde, orası çok soğuk, mağuk diye Kıbrıs'a. İskere'deki patlama nedir? Buralarda bir sürü değerli insan
geliyor. İran'dan
kakıyorlar. Bir sürü aldığım istihbarat bu. İsrail'den de geliyorlar ve orada büyük paralara daire alıyorlar. Bunlar ne demektir? Bunlar paralı demektir.
Burada harcayacaklar. Sen vergini harcamadan alacaksın. Bu nedir? Wealth economy. Yani sen bir şehre 50 tane milyoner getir veya milyarder getir.
Şimdi Türk parasının milyonerliğinin bir şey kalmadı.
50
tane milyarder getir o kasabaya. Hiçbir şey yapma. Oradan alacağın vergi artar, kasabanın geliri artar, dükkanlar daha iyi iş yapar, her şey gelişir. Zenginlik getiriyor adam. Kendisi geliyor ama ucudunu getirmiyor.
Varlığını da getirir. Evet. Ilişkilerini harcamasını yapıyor. Hicabında bir yat alacak, bir tekne alacak, lüks araba alacak, ona şoför tutacak, bahşivan tutacak, bir sürü harcama yapacak adam. Onun için Buraya emniyetli ada olması önemli buranın.
Yani emniyetli bir ada olarak herkes bilecek. Kuzey Kıbrıs mı? Tamam kardeşim. Gözünü kapa git. Bu çok önemli Kıbrıs'ın istikbaliyle ilgili.
Çok teşekkür ediyorum. Değerli izleyenler, Bir Dünya'ya Bakış programının daha sonuna geldik. Tek bir konuda kaldık. Bu da güzel oldu diye düşünüyorum. Onun için darlandırıp budatlandırmak istemiyorum.
Kendi konumuz ya.
O bunu bir çözmüştü. Ama hem tecrübelerinizden hem
görüşlerinizden faydalandık. Şimdi sen biliyor musun ki Las Vegas'tan bile en büyük gazinonun genel müdürü Royale geliyor kontrol için. Nasıl bunları bu kadar şey yapıyorsun? Bunları çekebiliyorsun. Çünkü konuşuluyor bu.
Şimdi bak burada oynayan bir kumar bazı Las Vegas'a gidiyor. Orada diyor ki ulan bu ne biçim gazine ya? O diyor siz aslında meritoriali görün lan diyor. Geçen de geldi bir tanesi şeyin en başı, MGM'in en başı, MGM en büyük zincirdir. Kırkorya'nın o öldü adam.
Müthiş bir şirkettir. Ve genel müdür nasıl geliyor biliyor musun? Rica ile. Gelebilir miyim diyor, bizimkileri de buyur diyorlar. Hatta dedim para da almayın adamdan.
İki üç gün geliyor, bakıyor gazinoda ne yapıyorlar. Sonunda çoğu diyor ki biz bu servisi zaten veremeyiz diyorlar. Monako'dan iki defa geldiler genel müdürleri buraya. Biz ne yapıyoruz da bu kalabalığı sağlıyoruz. Yani bu bu aktivite burası çünkü ücra bir yere burası Kıbrıs ücra bir yer.
Hele bizim otelin olduğu ile Girne'den de 12 kilometre uzakta bir yer.
Yani Kıbrıs'a geldikten sonra ne olacak?
Buraya gelmek üzere gelecek ki sen içeri alasın. Kıbrıs'a geleni buraya çekemezsin. Kıbrıs'a gelen adamı ya benim burada güzel otelim var diyeceksin adam nasıl gelecek buraya? Zaten bir yere yerleşmiştir. Bu konuda biz dünyada bir numarayız.
Hizmet konusunda ve işletme konusunda, işletme konusunda dünyada bir numarayız. Başka bir numaramız daha var. Onu açık edeyim mi hocam? Bilmiyorum ya.
Ne bileyim numaranın olduğunu bilmiyorum.
Açık etmeyeyim mi? Yok yok. Hizmet önemli bir detaydır ya. Şimdi bir adam para kazanıyor diyelim. Tamam mı?
50 bin dolar kârlı. Ben müdürlere talimat verdim 15 sene evvelinden. Dedim ki bak bu adam kârlı olduğu zaman gidin. Deyin ki Ahmet Bey ya sen geçen hafta zarar ettin. Şimdi bak
50
bin dolar kârda asın, bu paranı al git. Bak bu jeste bak abi. Normal olarak kumarda biri para kazandı mı Oynasın da kaybetsin diye beklenir. Bunu duyanlar 190'a ne diyor biliyor musun? Karışma lan benim parama diyor.
Tamam mı? Oynamaya devam ediyor.
Devam ettikten sonra kaybediyor. Eftesi gün uyandığında diyor ki, ulan ne iyi şirket be diyor. Beni uyar da 50 defa ulan diyor.
Aptal kafam. Kendi kendine kafam.
Sadece bizde onu dinliyor bizim müdürleri. Parayı alıyor sıcak sıcak gidiyor. Ama bu sistem müthiş bir sistem abi. O zaman müşteri diyor ki Ya burada beni koruyorlar lan diyor. Bak beni para kazanınca bu parayı kaybetmeyeyim diye geldi beni uyardı diyor ya gel.
Ama daha sonra
kaybedecekler. Herhalde yani.
Yani o gün kaybetmeyecekler. Biz aptal mıyız
lan nasıl gelecek diye bekliyoruz. Fakat bu hafta hepsi kazanmış ya. Baktık listeye, böyle bir şey olamaz ya. Bütün gazinolar bir liste geldi, Kıpkırmızı. Ulan nedir bu?
Dediler herkes para aldı gitti. Alsınlar dedik sonra getirirler.
Bu hafta da böyle. Çok teşekkür ediyorum. Değerli izleyenler, gazino işletmeciliğinin sırlarını öğrenmiş oldunuz. İzlediğiniz için teşekkür ediyorum. Bu sırları bizimle paylaştığı için Besim bizimbeye teşekkür ediyorum.
Hoşça kalın diyorum.
İzlediğiniz için teşekkürler.